Yaşam Boyu

Psikoterapi, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarında sorun yaratan kısımlar üzerinde eğitimli bir uzman rehberliğinde çalışılması sürecidir. Bu çalışmalar genellikle konuşma terapisi şeklinde yapılsa da, kanıtlanmış psikoterapi teknikleri ve yöntemleri seanslarda da kullanılır. Bu süreçte amaç, bireyin kendisini daha iyi anlamasına, sorunlarını çözme becerilerini geliştirmesine, akıl sağlığını korumasına ve genel olarak iyilik halini arttırmasına yardımcı olmaktır. Seanslar bireysel olarak yapılabileceği gibi grup terapisi şeklinde de gerçekleştirilebilir.

Her yaş grubundaki çocuk için faydalı olan psikoterapi süreci, çocuğun deneyimlerine, gelişimsel dönemine ve yaşına göre terapist tarafından şekillendirilir. Örneğin; bebeklik ve okul öncesi dönemde, terapi genellikle anne-baba ile yürütülür ve onları sürece dahil etmek önemlidir. Gençlerle yapılan terapi genellikle daha bireysel bir yaklaşımla sürdürülürken, bazı durumlarda aile ile de yakın çalışmak gerekebilir. Bu nedenle, çocuk ve gençlerle yapılan psikoterapide odak noktası sadece birey değil, aynı zamanda aile sisteminin bütünüdür.

Terapi süresi, başvuru nedenine ve uygulanacak terapi ekolüne göre değişiklik gösterebilir. Kimi zaman sadece birkaç seanslık danışma ve bilgilendirme süreci yeterli olabilirken, bazen daha uzun süreli bir çalışma gerekebilir. Süreç içerisinde terapistinizle yapacağınız değerlendirme seansları sonucunda sürecin ne kadar sürebileceği konusunda daha net bir fikir edinmek mümkün olacaktır.

Terapi sıklığı uygulanacak psikoterapi ekolüne göre terapist tarafından belirlenir. Fakat başlangıç sürecinde genellikle haftada en az bir kez olmak üzere planlanır. Ancak, ihtiyaç durumunda terapistinde onaylaması üzerine haftada iki kez olmak üzere de planlanabilir. Belirlenen terapi hedeflerine ve gelişmelere bağlı olarak, ilerleyen süreçte seanslar iki haftada bir veya ayda bir olarak düzenlenebilir ve tüm hedeflere ulaşılmasının ardından sonlandırma sürecine geçilebilir.

Psikoterapi sürecinde, terapistinizin size seans saatleri dışında yapmanızı isteyebileceği bazı aktiviteler olabilir. Bu aktiviteler, terapinin ilerlemesi ve hedeflerinize ulaşılması için önemli olabilir. Örneğin, terapistiniz size ev ödevleri/etkinlikler verebilir veya belirli konuları düşünmenizi, not almanızı veya günlük tutmanızı önerebilir. Bu aktiviteler, terapi sürecinin dışında da duygusal ve zihinsel olarak çalışmanıza yardımcı olabilir. Ancak, terapistiniz bu tür aktiviteleri sizden talep etmediği sürece, seansa zamanında gelmek ve seans süresince katılım göstermek yeterli olacaktır.

Psikoterapi, pek çok farklı faktörden etkilenen bir süreçtir. Bu sürecin uzunluğu, birçok değişkene bağlı olarak değişebilir. Başvuru sebebi, bireyin içgörü düzeyi, terapiden beklentileri, yaşanan sorunun ne kadar süredir var olduğu ve yoğunluğu gibi faktörler, terapi sürecinin uzunluğunu belirleyebilir. Ayrıca, uygulanan terapi ekolü ve kullanılan teknikler de terapi sürecinin uzunluğunu etkileyebilir. Unutulmamalıdır ki her bireyin terapi süreci kendine özgüdür ve kişinin ihtiyaçlarına göre şekillenir. Dolayısıyla terapinin ne kadar süreceği konusunda net bir ifade kullanmamaktadır.

Danışan gizliliği ilkesi, ruh sağlığı alanında çalışan uzmanların en önemli mesleki ve etik sorumluluklarından biridir. Danışan ve psikoterapist arasında paylaşılan bilgiler, danışanın izni olmadan üçüncü kişilerle paylaşılmaz. Ancak, bireyin kendine veya başkalarına zarar verme ihtimali söz konusu olduğunda, danışanın gizlilik hakkı istisnai durumlarda kısıtlanabilir. Bu istisnai durumlar dışında, danışanın bilgileri gizli tutulur ve mahremiyeti korunur.

Merkezimizde İngilizce terapi yapılmaktadır.

Randevu almak için 0501 347 22 24 numaralı hattımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.

Eğer çocuğunuz daha önce bir uzman tarafından değerlendirildi (WISC-R, WISC-IV, DENVER II vb.) veya daha önce bir tanı aldıysa, bu değerlendirme sonuçlarını, tanıyı koyan uzmanın adını ve iletişim bilgilerini yanınızda getirebilirsiniz. Ayrıca, çocuğunuza daha önce herhangi bir tedavi uygulandıysa ve ilaç önerildiyse bu tedavi planını uygulayan uzmanın bilgilerini de yanınızda bulundurmanızı rica ederiz.

Yetişkinler için normal veya istendik olarak ifade edilebilecek bazı durumlar (örn., ilişki sorunları, aile içi tartışma ve kavgalar, kardeş doğumu, evlat edinme, boşanma veya yeniden evlenme, aile bireylerinden birinin ölümü, kazalar, bakıcı değişiklikleri, annenin işe yeniden başlaması, ilk kez kreşe/okula başlama, okul veya şehir değiştirme vd.) çocuklarının tolerans seviyesinin üzerinde olabilmekte dolayısıyla çocukları fazlasıyla etkileyebilmektedir. Eğer çocuğunuzun duygu durumu ve davranışlarında belirgin değişiklikler fark ediyorsanız, ayrıca bu durumların çocuğunuzun günlük yaşamını ve düzenini de etkilemeye başladığını düşünüyorsanız, bir uzmandan destek veya değerlendirme almanız uygun olacaktır.

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, farklı ülkelerde veya şehirlerde yaşayan veya evden çıkma imkânı olmayan çocuklarla online terapi görüşmeleri yapılabilmektedir. Bilimsel araştırmalar ve klinik gözlemler, online yürütülen seansların yüz yüze seanslar kadar etkili olduğunu göstermektedir. Bu etkililiğin sağlanmasında terapist ve çocuğun göstereceği katılım kadar ebeveynlerinde iş birliği göstermesi, çocuğun terapistle görüşmesine uygun bir ortam sağlaması önemlidir. Başvurulan nedene ve uygulanacak terapi ekolüne göre uzmanımız gerekli bilgileri sizlerle paylaşacak ve çocuğunuzun online veya yüz yüze terapi için uygun olup olmadığı bilgisini sizlerle paylaşacaktır.

Yaş grubu fark etmeksizin güven ve şeffaflık terapi sürecinin en önemli unsurlarındandır. Bu nedenle çocuğunuzu terapiye götürürken gerçeği yansıtmayan bilgilerle yönlendirmek (örn., doktora gidiyoruz, parka gidiyoruz, oyuncak alacağız, gezmeye gidiyoruz vd.) yerine, ona yaş düzeyine göre anlayabileceği doğrultuda gerçekçi ve doğru bilgiler vermeniz önemlidir. Örneğin, "Bugün bir uzmana gidiyoruz. Uzman, seninle konuşacak ve sana yardımcı olmaya çalışacak." gibi açıklayıcı ve kısa bir bilgi vermek daha etkili olabilir. Eğer çocuğunuz daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyorsa “Bazen yaşadığımız zorlukları tek başımıza çözmekte zorlanırız. Böyle zamanlarda yardımcı olması için uzmanlara başvurabiliriz. Biz de bugün bir uzmana gidip yaşadığımız zorluklar hakkında biraz sohbet edeceğiz. Gideceğimiz kişi, çocukları ve gençleri dinleyip onlara yardımcı oluyormuş. Bu yüzden onunla istediğin gibi konuşabilirsin.” açıklamasını yapabilirsiniz. Bu şekilde, çocuğunuz terapi sürecine daha açık bir şekilde yaklaşabilir ve terapistle daha iyi iletişim kurabilir.

Gençler genellikle ergenliğe geçiş sürecinde yaşadıkları fizyolojik ve duygusal farklılaşmaların sonucunda veya kariyer tercihleri sırasında kendi istekleriyle terapi seanslarına gelmektedir. Ancak bazı zamanlarda kendi istekleri dışında aile üyelerinin zorlamaları sonucunda sürece başlayabilirler. Terapi seanslarının sonucunda istenilen iyilik halinin elde edilmesinde gencin kendisini rahat, güvende hissetmesi çok ayrıca terapistine güven ve saygı duyması çok önemlidir. Bu olumlu bağların bulunmadığı bir süreçte istenilen iyilik haline ulaşılması mümkün değildir. Bu sebeple özellikle ebeveynlerin sabırlı olması ve çocukları psikolojik desteği istemese bile kendilerinin bir uzmana danışması önerilir.

Gençlerle yapılan online terapi, yüz yüze terapilerle benzer şekilde ilerler fakat online görüşmeler belirli kurallara ve özelliklere sahiptir. 18 yaşından küçük gençlerle yapılan online görüşmelerde ebeveynin onayı ve rızası gereklidir. Online terapi sırasında gencin kendini rahat ve güvende hissedebileceği bir ortamda ve yalnız olması önemlidir. Bu sebeple çocuğunuzun terapi süreci boyunca mümkünse ailenin evde olmaması tercih edilir. Ayrıca güçlü bir internet bağlantısı, kamera ve tercihen kulaklık kullanımı seansın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için önemlidir. Gençlerin seans sırasında ihtiyaç duyabileceği (örn., su, peçete, kâğıt ve kalem) gibi eşyaları yanında bulundurması faydalı olacaktır.

Gençler yaşları gereği çocuklardan farklı olarak psikolojik danışma sürecinin ne olduğuna dair olumlu veya olumsuz fikirlere sahiplerdir. Olumlu fikirler sağlıklı bir danışma sürecinin başlamasına yardımcı olurken olumsuz yargılar sürece olumsuz yansıyabilir. Bu nedenle özellikle ebeveynlerin sürece karşı olumlu fikirlerini açıkça belirtmesi, terapideki sorumluluğun üstlerine düşen kısımlarını paylaşmaya istekli olduklarını ifade etmeleri oldukça önemlidir. Gençlerin sürece istekli olarak katılması sürecin en önemli parçalarından biridir. Bu nedenle ailelerin gençleri zorlaması yerine; “Uzun zamandır mutsuz-üzgün-stresli, …… olduğunu ve sana yeterince destek olamadığımızı fark ettik. Bir uzman desteğine başvurmanın hem senin hem de bizim için iyi olacağını düşünüyoruz. Anne-baba-ebeveynlerin olarak senin daha mutlu-rahat-sakin-huzurlu,…… olman için yapabileceğimiz veya öğrenmemiz gereken şeyler olabilir. Senin bu konudaki fikrin nedir?” şeklinde bir açıklama gençlerin terapi sürecine daha olumlu bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olabilir.