Ölüm, kayıp ve yas yetişkinler için bile baş edilmesi zor konular arasındadır. Çocuklarda soyut düşünebilme becerisi 11 ile 12 yaşlarında gelişmektedir. Bu sebeple küçük yaştaki çocuklar kayıp sürecini anlamlandırmada sorunlar yaşamaktadırlar.
Ölen kişinin çocuğun ya da ergenin birinci derecede yakını olması, bakım veren kişinin ölümü veya bağların güçlü olduğu birinin ölümü çocuk için çok daha zor olmaktadır. Çocuklar ego benmerkezci bir düşünce yapısıyla bazen ölümün sebebi olarak kendilerini suçlayabilmektedirler. Gerekli desteğin verilmediği ya da yardımın alınmadığı durumlarda bu durum çocuklar için bir travma olabilmektedir.
Sadece ebeveyn değil yakın birinin kaybı da çocuk veya ergen için önemli olabilmektedir. Daha önceden ölüm kavramını bilmeyen, ölümün evrenselliğini, geri döndürülemezliğini anlamlandıramayan bir çocuk için süreç çok daha zor geçmektedir.
Kayıp süreci özellikle çocuklarda annesinin, babasının veya kendisinin de ölebileceği korkusunu yaratabilir. Bu endişelerin çocuğun anlamlandırabileceği bir şekilde, kısa, net ve gerçekçi bir şekilde çocuğa anlatılması gerekmektedir. Yanlış aktarımlar; yaşlıydı, hastaydı, yaramazlık yapmıştı, kötü çocuktu gibi söylemler çocukta olumsuz gelişime sebep olmaktadır.
Bu süreçte çocuğa vakit ayırmak
Duygularını anlatması için ortam yaratmak
Onu dinlemek
Söyledikleriyle alay etmemek
Ona doğruları söylemek
Acısını yaşamasına müsaade etmek önemlidir.