Bireyin vücuduna dışarıdan girişi sağlanan, sakinleştirici ve uyarıcı etkileri olan alınmadığında ise yoksunluk belirtileri doğuran maddelere “uyuşturucu madde” adı verilmektedir. Ergenlik döneminde “bir kereden bir şey olmaz” düşüncesi ile başlandığı sıklıkla görülmektedir. Bağımlıların çoğunda bu maddeleri istedikleri zaman almaya durdurabilecekleri düşüncesi vardır. Fakat uyuşturucu maddeler doğaları gereği bireylerde tekrar tekrar alma ihtiyacı doğururlar. Vücutta istenen sakinliğin veya uyarıcı etkinin sağlanması giderek daha fazla dozda veya miktarda alma ile sağlandığından dolayı bireyler bu döngü içerisinde bağımlılık sürecine girmiş olurlar.
Uyuşturucu maddeler beyinde ve merkezi sinir sisteminde kalıcı zararlara sebebiyet verebilirler. Bu tip yasadışı maddelerin kontrollü bir kullanım şekli bulunmamaktadır. Vücut maddeyi bir kere tanıdıktan sonra sürekli ihtiyacını ve yoksunluğunu bireye hissettirmektedir. Uyuşturucu maddeler; iradeyi etkisiz hale getirir, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır ve yalnızlaştırır, iç organların tahribatına sebep olur ve ilerleyen safhalarda bireylerin hem fiziksel hem de psikolojik sorunlar yaşamasına sebep olur.
Uyuşturucu madde kullanımının tespiti idrar ve kan testleri ile anlaşılmaktadır. Bunun dışında madde kullanan bireylerde;
Uykusuzluk veya aşırı uyku hali
Terleme
İştahsızlık veya aşırı iştah açılması
Kilo kaybı
İçe kapanma veya yalnız kalmayı isteme
Ani ruh hali değişimleri
Gözlerde kızarıklık
Çalma ve yalan söyleme davranışının artması
Suça eğilim gösterme
Okula veya işe olan ilginin azalması gözlenebilir.
Madde bağımlılığının tedavisinde kullanılan maddenin cinsi ve kullanım süresi büyük önem taşımaktadır. İhtiyaç dahilinde rehabilitasyon, ilaçla tedavi veya psikoterapi kullanılabilir. Bireyin iyileşmeyi kendisinin istemesi ve motivasyonu çok önemlidir. Maddeyi kullanan kişinin hiçbir destek almadan bağımlı olduğu maddeyi tek başına bırakması neredeyse imkânsızdır. Madde kullanımı bitirildikten sonra tekrar başlanmanın engellenebilmesi için gerekli sosyal ve psikolojik tedbirleri almak çok önemlidir.